çatılara çıkıp, balkonlara inerdik, 200 metrelik yükseklikten ve korku bizim için bir eğlenceydi.
gelen çocuklar fiyat sorardı, ayakkabılarına bakardım ilk önce, kıskanmış ve imrenmiş isem değiş tokuşu zoraki bir mecburiyetmiş gibi gerçekleştirirdim.
ondan sonraları mahallede ` annenizin evden çıkarken o çocuklarla konuşmayın` demeye başlamaları bence gayet normaldi.
nefes alışverişlerinizi, kalp ritimlerinizle eş değer tutmaya söz veriyorum.
sizi duygusal bozukluklara sokmayacağım. annenizin benimle muhatap olmamasını istememesinin sebebi, göz bebeklerimden akan trajedilerin sizi etkilemesinden korktuğu gerçeği dışında başka bir sikim olmayışıdır.
o sokaktan geçmemelisin- dedi annen.
neden ki?! diye sordun
verdiği cevap basitti,
aile sevgisinden mahrum kalan çocuklar onlar, onlar, onlar, oyun oynamazlar..
oyun oynamak yerine, sapanla kafaya nişan almak daha eğlenceliydi bizim için.
sen bisikletinden düşüp kaldırımda ağlarken, bisikletin ile uzaklaşan çocuk bendim.
kasti biçimde markete girip pop kek çalıp kaçardık, bakkal amca bizi kovalasın diye.. sonrası ise
daha fazla pop kekimiz olurdu..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder